Dünyanın En Zor 5 Oyunu
Dünyanın en zor 5 oyunu dediğimiz zaman ortaya birden fazla farklı oyunun çıktığını görebilmek mümkündür. İşte en iyileri!
Bugün yayınlanan oyunların çoğu, tamamen oyuncuları iyi hissettirmeye odaklanmıştır. Yani basit olmaktan bahsediyoruz. Görünüşte kolay bir oyunda bir şeyler başarmak beni iyi hissettiriyor ve oynamaya devam ediyor. Ancak bazı oyuncular gerçekten çok zor oyunları sever. Şimdi mazoşizm düzeyindeki zorluklardan bahsediyoruz. Dünyanın en zor 5 oyunu bu listede sizleri bekliyor. Tabii bu listedeki oyunların bizim için çok zor olduğunun altını çizelim. İşte dünyanın en zor olduğu düşünülen oyunlardan 5 tanesi.
Super Mario Bros. The Lost Levels
Super Mario Bros. The Lost Levels, Japonya’da Super Mario Bros. olarak çıkmış bir oyundur. Ancak Batı’da satılmadı. Bunun nedeni, Batı pazarı için çok zor görülmesiydi. Aslında o kadar da haksız değiller. Sadece Super Mario Bros. 2: For Super Players adıyla çıkış yapan çalışma, daha sonra batı pazarı için Super Mario Bros.: The Lost Levels adıyla çıkış yaptı. Batı pazarına getirmek istememelerinin nedeni Super Mario Bros. The Lost Levels’ı oynarken kendinizi çok rahat hissedeceğinize eminiz. İçinizde gömülü olan mazoşist tarafa çok iyi hitap ediyor.
Cuphead
Zor bir oyun daha, Cuphead. Cuphead’in gerçekten çok güzel çizimleri var. Görsel olarak, inanılmaz sevimli. Ama aynı zamanda dünyanın en zor oyunları listesinin bir parçası çünkü her şey göründüğü kadar tatlı ve basit değil. Her bölüm sabrınızı, hafızanızı ve sınırlarınızı zorlayacağından emin olabilirsiniz.
Super Meat Boy
Özünde çok basit, akıcı bir platform oyunuydu. Mekaniği güzeldi ve sanat stili ve konsepti ilginçti. Ancak bölme tasarımının devreye girdiği yer burasıdır. Ayrıca, ana hikayeyi temizlemek için elinizden gelenin en iyisini yaptınız mı? Tebrikler. Artık bölümün “karanlık” versiyonuna geçebilirsiniz. Bu yüzden daha fazla işkence ve belaya hazır olun.
Flappy Bird
Artık bu oyunu oynamak için tek tuş yeterli. Düğme yok elbette ama ekrana dokunduğunuzda kuş biraz daha yükseğe uçuyor. Tüm mekanizmalar bunun üzerine inşa edilmiştir. Ekranda kalmaya çalışırken oyunun önünüze çıkardığı engellere karşı kendinizi savunmanız gerekiyor. Oyun ilerledikçe işler daha da zorlaşıyor. Her saniye, puan arttıkça konu daha da zorlaşıyor.
I Wanna Be The Guy
Troll Festival türünün ilk oyunlarından biri. Oyuncuyu sonsuz deneme yanılmaya zorlayan acımasız bir trol şöleni. Önünüzde zıplayacak bir yer var mı? Düşen bloklara, ani keskin nesnelere hazırlıklı olun. Her kontrol noktası gerçekten bir nimettir. Bu oyun sınırlarımızı ve azmimizi zorluyor ama hayatta kalmak için elimizden gelenin en iyisini yapıyor.
1 Response
[…] ManaPotu olarak epik melodilerle dolu Skyrim’den, heyecan verici sallanan parçalarıyla Cuphead‘e, oyunculara unutulmaz duygular yaşatacak The Last Of Us müziklerine kadar en eğlenceli […]